27 Ocak 2013 Pazar

"philtrum" ya da has edebiyatın hayata galebesidir

bu kelime, yani "philtrum", burun ile üst dudağı birleştiren düşey oluğa verilen isimden başka bir şey değil.

ama eskiden bunu bilmiyordum...

*

sudokusundan dolayı the guardian'ın internet sayfasına hasta olduğumu daha önce de söylemiştim.

bir defasında yanlış bir yere tıklamış olmalıyım ki, kabir azabına dönüşen bir sayfayla* karşılaştım. bırakın oradaki ingilizce kelimeleri, bahsi geçen 'şey'lerin türkçelerini bile bilmiyorum.

türkçe karşılıkları var mı, onu da bilmiyorum...

anlayacağınız, "kim 'bir miktar' para ister?" tarzı bir yarışma olsa, anında sosyal medyaya malzeme olurum.

hemen sayfayı kapattım ve unutuşun rüzgarına bırakıp uzaklaşmasını seyrettim.

kabul, bazı arkadaşlara da sordum bütünüyle unutmadan. fakat onlar da bilemediler, ilk soruda takılıp kaldık toplu halde.

*

her hikayenin olduğu gibi bunun da bir "ama"sı var:

ama burun ile üst dudağı birleştiren düşey oluk aklımda kalmış...

varlığıyla bazı kadınları daha da güzelleştiren, dokunmaktan kendinizi alakoyamadığınız, her dokunuşta parmak uçlarınızı yakan fırtınalı vadi...

o kelime bir gün gelip beni bir tomris uyar öyküsünün** sonunda buldu ve türkçesini öğrenmiş oldum:

"eğildi, kadını önce alnından, sonra burnunun ucundan, sonra titremeye başlayan, ağlamaya hazırlanan dudaklarına inen sümük çizgisinden öptü."

ve edebiyata bir defa daha iman ettim.



*: belleğim beni yanıltıyor olabilir. çünkü bahsettiğim sayfayı site içi aramada bulamayınca gugıla sordum. yolum buraya çıktı.

**: anlat bana

Hiç yorum yok: